Pen
dkabilgi@gmail.com
Kartal İstanbul

Uzaysal algı etrafınızı saran çevreyle (dış duyarlı süreçler) ve kendinizle olan (iç duyarlı süreçler) ilişkilerin farkında olma kabiliyetidir. Uzaysal farkındalık iki süreçten oluşur; hislerimiz aracılığıyla boşluğumuz hakkında simgelemeler yaratan dış duyarlı ve vücudumuzun konumu ve yönlenmesinin simgelemelerini yaratan iç duyarlı süreçler. Mekan bizi çevreleyen herşeydir: nesneler, elementler, insalar, vs. Space is what surrounds us: objects, elements, people, etc. Mekan aynı zamanda düşüncemizin bir parçasını oluşturur çünkü tüm tecrübelerimiz orada birleştiririz. Etrafımızın özellikleri hakkında doğru bilgi alabilmek için iki sistem kullanırız. Uzaysal algı hakkında konuştuğumuzda genellikle bizi çevreleyen "boşluk" olarak anlaşılır: objeler, maddeler, insanlar, vb. Ancak uzay aynı zamanda düşüncemizin bir parçasını da içerir çünkü yaşanmış tüm deneyimlerimizi düşüncemizde toplarız. İyi uzaysal farkındalık sayesinde çevreyi ve onunla olan ilişkimizi anlarız. Uzaysal algı ayrıca iki objenin pozisyonu uzayda değiştiğinde aralarındaki ilişkiyi kavramayı da içerir. İki ya da üç boyutlu düşünmemize yardım eder ki bu sayede objeleri farklı açılardan görselleyebilir ve hangi perspektiften bakarsak bakalım, tanıyabiliriz. Görsel sistem: Görsel alıcılar gözün retinasındadır. Bu alıcıların görevi yüzeyden aldıkları bilgileri ya da kişinin gördüklerini bize iletmektir. Haptik sistem: Kişinin vücudunun etrafında yer alır ve vücudun birçok farklı bölgesinin konumunu, kolların hareketlerini, incelenen şeyin hız ve sertlik gibi fiziksel yüzeyini göz önüne alarak bilgi sağlar. Bu bilişsel kabiliyetin en öne çıkan özelliği şekiller, ebatlar, mesafeler, vs. ile etrafımızı algılamamıza olanak vermesidir. Uzaysal algı sayesinde objeleri zihmizde hem 2 hem de 3 boyutlu yeniden canlandırabiliriz ve mekandaki değişimleri önceden görebiliriz. Uzaysal Algı Uzaysal algı insanlar için her yaşta önemli ve faydalıdır çünkü bu bilişsel beceriyi sürekli kullanırız. Örneğin, yürürken, giyinirken ve hata resim çizerken. Zayıf uzaysal algı nasıl odaklandığımızı ve vücudumuzun çevresiyle olan ilişkisini anlamamızı etkiler. Diğer bir örnek ise; uzaysal algımız sayesinde duvarlar, sandalyeler, kapılara, vs. çarpmayız. Araba kullanırken şeridimizde kalmaya ve park ederken kaldırıma çıkmamaya dikkat etmeliyiz. Bu durumlarda mesafe, konum ve diğer objelerin bize göre olan boyutlarını iyi değerlendirmeliyiz. Hatta daha önce hiç gitmediğimiz bir yere gitmek istediğimizde dahi bu beceriyi kullanıarak yönmümüzü tayin etmeliyiz. Uzaysal algıyı geliştirdiğimizde, etrafımızdaki şeylerin konumuna dair mekansal biliç geliştiririz. Bunu yapmak için şunları anlamak gereklidir; (yukarı, aşağı, üstünde, altında...). Uzaysal algı otizm, asperger sendromu, serebral palsy gibi gelişimsel bozukluklardan etkilenebilir. Böylesi durumlarda problem kendi vücutlarını anlayamamakta yatar. Diğer bir deyişle vücutlarına karşı uzaysal algı eksikliği ve onu bir bütün olarak algılama güçlüğü.